Çal Mağarası

Çal Mağarası, Trabzon’un Düzköy ilçesinde bulunan bir mağaradır. 2000 yılında yapımı tamamlanan ve 2003’te halkın turizme açılan mağara, bazı kaynaklara göre 1116, bazı kaynaklara göre ise 1050 metre yüksekliktedir.[

Sera Gölü

Akçaabat sahiline sadece 3 km, Trabzon Merkeze 12 km mesafede olan Sera Gölü, yeşillikler arasındaki güzelliğiyle pek çok turisti kendine hayran bırakıyor. Yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olan Sera Gölü muhteşem manzarası ile büyülüyor. Özellikle Körfez ülkelerinden gelen turistlerin yeşile olan hayranlığını tam anlamıyla karşılayan Sera Gölü gezilip görülmesi gereken yerlerden biri olarak ön plana çıkıyor.

Vazelon Manastırı

Trabzon Vazelon Manastırı, Karadeniz’in eşsiz doğasına sahip bir bölgede yer almaktadır. Trabzon’un Maçka ilçesinde yer alan manastır, 13. yüzyılda inşa edilmiştir ve bölgedeki önemli Bizans yapılarından biridir.

Ayasofya

13. yüzyılda yapılmış olan bu tarihi yapı, Bizans dönemine ait izleri günümüze kadar taşıyor. Ayasofya Müzesi, İstanbul’daki Ayasofya ile benzer bir yapıya sahiptir. Kubbe ve kemerleriyle Bizans mimarisinin özelliklerini taşıyan yapı, zaman içerisinde camiye ve müzeye dönüştürülmüştür. İçinde bulunan freskler ve mozaikler, Bizans dönemine ait sanatın en güzel örneklerini sergilemektedir.

Uzungöl

Trabzon’un Çaykara ilçesinde yer alan Uzungöl, Karadeniz’in en güzel doğal turistik yerlerinden biridir. Göz kamaştırıcı doğası, berrak suyu, doğal güzellikleri ve tarihi dokusu ile ziyaretçilerini büyüleyen Uzungöl, Trabzon’un en popüler turistik yerlerinden biridir.

Boztepe

Trabzon Boztepe, Karadeniz’in en popüler turistik yerlerinden biridir. Şehrin merkezinden yaklaşık 4 km uzaklıkta yer alan bu yüksek tepeden, Trabzon’un muhteşem manzarasını seyretmek mümkündür.

Atatürk Köşkü

Trabzon Atatürk Köşkü, Türkiye’nin önde gelen tarihi yapılarından biridir. Köşk, Trabzon’un Soğuksu semtinde, deniz kıyısında yer almaktadır ve muhteşem deniz manzarası ile ünlüdür.

Sümela Manastırı

Manastırın inşa tarihi kesin olarak bilinmese de, 4. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Manastır, o dönemde bölgeye yayılan Hristiyanlığın bir sembolü olarak inşa edilmiştir. Manastırın adı, Yunanca’da “Meryem Ana” anlamına gelen “Panagia” kelimesinden gelmektedir.