Manastırın inşa tarihi kesin olarak bilinmese de, 4. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Manastır, o dönemde bölgeye yayılan Hristiyanlığın bir sembolü olarak inşa edilmiştir. Manastırın adı, Yunanca’da “Meryem Ana” anlamına gelen “Panagia” kelimesinden gelmektedir. 

Manastır, içinde yer alan şapel, kiliseler ve diğer yapıları ile oldukça büyük bir komplekstir. Girişte yer alan kemerli geçit, ziyaretçileri manastırın muhteşem bahçelerine götürür. Bahçelerdeki şapel ve yapılar, manastırın tarihini yansıtan fresklerle süslenmiştir.

Manastırın en etkileyici bölümlerinden biri, Ana Kilisesi’dir. Bu kilise, manastırın en büyük ve en önemli yapılarından biridir. İçinde yer alan freskler, Hristiyanlığın sembolik sahnelerini ve dini figürleri tasvir etmektedir. 

Sümela Manastırı, zaman içinde birçok kez yıkılmış ve restore edilmiştir. Son olarak, 2015 yılında başlatılan ve yaklaşık 3 yıl süren bir restorasyon projesiyle yenilenmiştir. Bugün, manastır ziyaretçilere açıktır ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.